26 Haziran 2018 Salı

BAŞBUĞ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün TÜRKÇÜ,TURANCI,MİLLİYETÇİ DÜŞÜNCELERİ
<< < (2/11) > >>
Bağatur-Şad:
Atatürk büyük bir önder ve gerçek bir Türkçü
Bu düşüncelerini biliyordum ama bir daha tekrarlayınca gözlerim doldu bana özellikle Turan için fikirleri hayatımda dahaçok mücadele şevki verdi...Başbuğların başbuğu Türk'ün en türkçü atası ruhu şad olsun.
Tengiz:
Alıntı sahibi: K A L K A N üzerinde 22 Kasım 2009, 23:45:50


1933 yılında, Amerikalı General McArthur'un "Sizin Türkiye'nin geleceği hakkında tasavvurlarınız nedir?" sorusuna, Büyük Önder Atatürk, "Allah, nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve adaları geri alacağım. Selanik de dahil Batı Trakya'yı Türkiye hudutları içine katacağım" cevabını verir.



Bu sözlerden sonra amerikanın Atatürk'ü büyük tehlike olarak görüp öldürmeyi amaçladığı söylenir...
K A L K A N:
Köprülerin (Linklerin) Görülmesine İzin Verilmiyor.
Köprüleri (Linkleri) Görebilmek İçin Üye Olun veya Giriş Yapın


ATATÜRK, 14 Eylül 1931 günü bir sohbet sırasında anlattığı
aşağıdaki hatırasıyla kendisinde milliyetçilik fikrinin gelişmesini çok net bir
şekilde dile getirmektedir:
"Bizim neslin gençlik yıllarına Osmanlılık telkin ve etkileri hâkimdi.
İmparatorluk halkını meydana getiren Türk'ten başka milletlere, bu arada
yanlış bir din anlayışıyla Araplara, sarayın, ordu ve devlet ileri gelenleri
arasında bulunan ırktaşlarının etkisiyle Arnavutlara özel bir değer veriliyor,
onlardan söz edilirken 'kavmi necip' deyimi ile sıfatlandırılarak bu duygunun
belirtilmesine çalışılıyor, memleketin sahibi ve devletin kurucusu olan biz
Türkler, ikinci plânda gelen önemsiz halk yığınları sayılıyordu.
Şair Mehmet Emin Yurdakul'un, ilk defa Manastır Askerî İdadisinde
öğrenci iken okuduğum 'Ben bir Türk'üm, dinim, cinsim uludur' mısrasıyla
başlayan manzumesinde, bana millî benliğimin gururunu tattıran ilk anlatımı
bulmuştum. Fakat ben asıl bunu, orduya katıldığım ilk günlerde, bir Anadolu
çocuğunun gözyaşlarında gördüm ve kuvvetle duydum. Ondan sonra
Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağım oldu.
Kendimi hiçbir zaman Osmanlılığın telkin ettiği başka milletleri öven ve
Türklüğü aşağı gören eksiklik duygusunu kaptırmadım.
Bakınız nasıl oldu? Kurmaylık stajı için verildiğim süvari alayı,
Hayfa'da bulunuyordu. Kışla ile deniz arasında geniş bir talim alanı vardı ve
piyade acemi eğitim devri yeni başlamıştı. Erleri bölgeden toplanmış Arap
gençlerinden, öğretici kadro da tecrübeli ve Anadolulu kıt'a çavuşları olan
Türk delikanlılarından kurulu idi. Katıldığım bölüğün alaydan yetişmiş,
Makedonya Türklerinden, ileri yaşlı bir yüzbaşısı vardı. Erlere çavuşlar talim
yaptırıyor, biz subaylar arada dolaşarak çalışmaları izliyor ve denetliyorduk.
Yüzbaşı, çavuşlarına karşı sert davranıyor, yeni erlere karşı ise fazla şefkatli
görünüyordu. Onların herhangi bir şekilde azarlanmasına, hırpalanmasına
gönlü razı olmadığını ısrarla söylüyordu. Hâlbuki talimlerde, Türkçe
bilmedikleri için, çavuşların söylediklerini iyi anlayamayan kimi erlerin yanlış
hareketlerinin, zaman zaman çavuşların sabırlarını tükettiği, sertçe
davranışlarına yol açtığı da oluyordu. Bir gün yüzbaşı, bu yolda hareketten
kendini alıkoyamayan bir çavuşunu mimlemiş ve talimden dönüldükten
sonra, birlikte oturduğumuz bölük komutanlığı odasına çağırtmıştı. Takım
komutanıyla birlikte gelerek yüzbaşısını saygıyla ve askerce selâmlayan
çavuş, yirmi beş yaşlarında dinç ve yakışıklı, ince bıyıklı, elmacık kemikleri
fazla kabarık, uyanık bir Türk çocuğu idi. Yüzbaşı, onu millî onurunu ağır
şekilde hançerleyen '...Türk!' sözleriyle azarlamaya başlamıştı. 'Sen nasıl
olur da kavmi necibi Arap'a mensup, Peygamberimiz Efendimizin mübarek
soyundan olan bu çocuklara sert davranır, ağır söz söyler, onların kalbini
kırarsın? Kendini bil, sen onların ayağına su bile dökmeye lâyık değilsin...'
gibi gittikçe manasızlaşan, fakat yaşlı yüzbaşının samimî inancından kuvvet
alan sözlerle hakaret ediyor, gittikçe asabîleşiyordu. Ben dikkatle çavuşun
yüz ifadesini izliyordum. Başlangıçta üstünde bir babaya duyulan saygının
içtenliği okunan çizgiler sertleşmeye, içten gelen haklı bir isyanın ateşleri
gözlerinde okunmaya başlamıştı. Fakat gerçek itaatin simgesi olan her Türk
askeri gibi bu da iç duygularını gemlemesini bildi. Sessizce göz pınarlarından
dökülmeye başlayan yaş damlaları, yanaklarında birbirini kovalayarak
bıyıkları üstünde toplanıyor ve kendini böylece yatıştırmaya çalışıyordu. Ben,
bir taraftan üzgün ve sinirli, bu sahneyi seyreder ve söylenenleri dinlerken, bir
yandan da içimde bir isyan duygusu şahlanıyor ve şöyle düşünüyordum: 'O
erin bağlı olduğu kavim, birçok bakımdan necip olabilirdi. Fakat çavuşun,
yüzbaşının ve benim bağlı olduğumuz kavmin de tarihleri şerefle dolduran
büyük ve asil bir millet olduğu da bir an şüphe
götürmez bir gerçekti. Türklük hakkındaki o günkü görüş ise doğrudan
doğruya Türk aydınlarının kendi kendini bilmemesinden ve başka milletlerde
şu veya bu sebeple üstünlük var sayarak, kendini onlardan aşağı
BAŞBUĞ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün TÜRKÇÜ,TURANCI,MİLLİYETÇİ DÜŞÜNCELERİ
<< < (2/11) > >>
Bağatur-Şad:
Atatürk büyük bir önder ve gerçek bir Türkçü
Bu düşüncelerini biliyordum ama bir daha tekrarlayınca gözlerim doldu bana özellikle Turan için fikirleri hayatımda dahaçok mücadele şevki verdi...Başbuğların başbuğu Türk'ün en türkçü atası ruhu şad olsun.
Tengiz:
Alıntı sahibi: K A L K A N üzerinde 22 Kasım 2009, 23:45:50


1933 yılında, Amerikalı General McArthur'un "Sizin Türkiye'nin geleceği hakkında tasavvurlarınız nedir?" sorusuna, Büyük Önder Atatürk, "Allah, nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve adaları geri alacağım. Selanik de dahil Batı Trakya'yı Türkiye hudutları içine katacağım" cevabını verir.



Bu sözlerden sonra amerikanın Atatürk'ü büyük tehlike olarak görüp öldürmeyi amaçladığı söylenir...
K A L K A N:
Köprülerin (Linklerin) Görülmesine İzin Verilmiyor.
Köprüleri (Linkleri) Görebilmek İçin Üye Olun veya Giriş Yapın


ATATÜRK, 14 Eylül 1931 günü bir sohbet sırasında anlattığı
aşağıdaki hatırasıyla kendisinde milliyetçilik fikrinin gelişmesini çok net bir
şekilde dile getirmektedir:
"Bizim neslin gençlik yıllarına Osmanlılık telkin ve etkileri hâkimdi.
İmparatorluk halkını meydana getiren Türk'ten başka milletlere, bu arada
yanlış bir din anlayışıyla Araplara, sarayın, ordu ve devlet ileri gelenleri
arasında bulunan ırktaşlarının etkisiyle Arnavutlara özel bir değer veriliyor,
onlardan söz edilirken 'kavmi necip' deyimi ile sıfatlandırılarak bu duygunun
belirtilmesine çalışılıyor, memleketin sahibi ve devletin kurucusu olan biz
Türkler, ikinci plânda gelen önemsiz halk yığınları sayılıyordu.
Şair Mehmet Emin Yurdakul'un, ilk defa Manastır Askerî İdadisinde
öğrenci iken okuduğum 'Ben bir Türk'üm, dinim, cinsim uludur' mısrasıyla
başlayan manzumesinde, bana millî benliğimin gururunu tattıran ilk anlatımı
bulmuştum. Fakat ben asıl bunu, orduya katıldığım ilk günlerde, bir Anadolu
çocuğunun gözyaşlarında gördüm ve kuvvetle duydum. Ondan sonra
Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağım oldu.
Kendimi hiçbir zaman Osmanlılığın telkin ettiği başka milletleri öven ve
Türklüğü aşağı gören eksiklik duygusunu kaptırmadım.
Bakınız nasıl oldu? Kurmaylık stajı için verildiğim süvari alayı,
Hayfa'da bulunuyordu. Kışla ile deniz arasında geniş bir talim alanı vardı ve
piyade acemi eğitim devri yeni başlamıştı. Erleri bölgeden toplanmış Arap
gençlerinden, öğretici kadro da tecrübeli ve Anadolulu kıt'a çavuşları olan
Türk delikanlılarından kurulu idi. Katıldığım bölüğün alaydan yetişmiş,
Makedonya Türklerinden, ileri yaşlı bir yüzbaşısı vardı. Erlere çavuşlar talim
yaptırıyor, biz subaylar arada dolaşarak çalışmaları izliyor ve denetliyorduk.
Yüzbaşı, çavuşlarına karşı sert davranıyor, yeni erlere karşı ise fazla şefkatli
görünüyordu. Onların herhangi bir şekilde azarlanmasına, hırpalanmasına
gönlü razı olmadığını ısrarla söylüyordu. Hâlbuki talimlerde, Türkçe
bilmedikleri için, çavuşların söylediklerini iyi anlayamayan kimi erlerin yanlış
hareketlerinin, zaman zaman çavuşların sabırlarını tükettiği, sertçe
davranışlarına yol açtığı da oluyordu. Bir gün yüzbaşı, bu yolda hareketten
kendini alıkoyamayan bir çavuşunu mimlemiş ve talimden dönüldükten
sonra, birlikte oturduğumuz bölük komutanlığı odasına çağırtmıştı. Takım
komutanıyla birlikte gelerek yüzbaşısını saygıyla ve askerce selâmlayan
çavuş, yirmi beş yaşlarında dinç ve yakışıklı, ince bıyıklı, elmacık kemikleri
fazla kabarık, uyanık bir Türk çocuğu idi. Yüzbaşı, onu millî onurunu ağır
şekilde hançerleyen '...Türk!' sözleriyle azarlamaya başlamıştı. 'Sen nasıl
olur da kavmi necibi Arap'a mensup, Peygamberimiz Efendimizin mübarek
soyundan olan bu çocuklara sert davranır, ağır söz söyler, onların kalbini
kırarsın? Kendini bil, sen onların ayağına su bile dökmeye lâyık değilsin...'
gibi gittikçe manasızlaşan, fakat yaşlı yüzbaşının samimî inancından kuvvet
alan sözlerle hakaret ediyor, gittikçe asabîleşiyordu. Ben dikkatle çavuşun
yüz ifadesini izliyordum. Başlangıçta üstünde bir babaya duyulan saygının
içtenliği okunan çizgiler sertleşmeye, içten gelen haklı bir isyanın ateşleri
gözlerinde okunmaya başlamıştı. Fakat gerçek itaatin simgesi olan her Türk
askeri gibi bu da iç duygularını gemlemesini bildi. Sessizce göz pınarlarından
dökülmeye başlayan yaş damlaları, yanaklarında birbirini kovalayarak
bıyıkları üstünde toplanıyor ve kendini böylece yatıştırmaya çalışıyordu. Ben,
bir taraftan üzgün ve sinirli, bu sahneyi seyreder ve söylenenleri dinlerken, bir
yandan da içimde bir isyan duygusu şahlanıyor ve şöyle düşünüyordum: 'O
erin bağlı olduğu kavim, birçok bakımdan necip olabilirdi. Fakat çavuşun,
yüzbaşının ve benim bağlı olduğumuz kavmin de tarihleri şerefle dolduran
büyük ve asil bir millet olduğu da bir an şüphe
götürmez bir gerçekti. Türklük hakkındaki o günkü görüş ise doğrudan
doğruya Türk aydınlarının kendi kendini bilmemesinden ve başka milletlerde
şu veya bu sebeple üstünlük var sayarak, kendini onlardan aşağı

23 Haziran 2018 Cumartesi

KARAÇAY TÜRKLERİ ÇALIŞMA GURUBU.


DÜNYA TÜRK ENİSTİTÜSÜ NORVEÇ.



Bu gün İSTANBUL/MALTEPE de Millet İttifakının mitingi vardır ve bu mitingde resmi kayırlara göre 5 milyon insan vardı.

bu mitingden korkan iktidar İnternetleri engelledi uydu yaınını engellemeye kaltı Başta TRT olmak üzere hiçbir tv kanalı

bu mitingi vermedi Artık korku ve telaş başladı.Atatürkçüler Türk milliyetçileri Kemalist turancılar ve Karaçay Türkleri

bu zafer bizim zaferimizdir artık iktidar bugün itibarı ile bitti yanlız yarın Tüm sandıklara gönüllü orak sahip çıkma

zamanı Artık Pazartesi günü umut dolu huzur dolu bir güne başlıyacağız ve artık 16 yıllık akp iktidarı fiilen sona erdi

İzmirde 2.5 milyon Ankara,da 3 milyon İSTANBUL.da 5 milyon insan yani 10 milyon insan kararını vermiş durumda artık AKP

İktidarından 16 yıllık dikta yönetiminden kutuluyoruz şimdi seçimler den sonra yeni bir mücadele başlıyacak devletin

kılcal damarlarına kadar sızan fetöcüler ve fetö nün siyasi ayağı ile mücadele başlıy6acaktır içte ve dışta etkin mücdele

yapılacaktır İktidar yanlısı görsel ve yazılı medya Bassın yayın yasını ve Anayasayı ihlalden yargı önüne çıkacaktır

Türkiye,ye Artık bahar geldi korku duvarları bugün yıkıldı zafer AYü-ce Türk milletinin zaferidir.


KARAY TÜRKLERİ TOPLULUK SAYFASI

KEMLİST TURANCILAR TOPLULUK SAYFASI


SWEDEN WORLD MARITIME UNİVEWRSİTY TOPLULUK

ORTA ASYA TÜRK KAVİMLER GÖÇÜ SAYFASI

DÜNYA TÜRKLERİ KONGRESİ STRATEJİK ARAŞTIRMA MR

VE DİĞER TOPLULUK SAYFALARIMIZ ADINA
Herkese açık olarak paylaşıldı

18 Haziran 2018 Pazartesi

DÜNYA TÜRK ENİSTİTÜSÜ NORVEÇ



DÜNDA TÜRKLERİ KONGRESİ STRATEJİK ARAŞTIRMA MERKEZİ.


KARAÇAY TÜRKLERİ ÇALIŞMA GURUBU.

Değerli Yüce Türk milleti birza önce sizler ile görüşlerimi paylaşmak istedim fakat engellendi şimdi Hitlerin praganda
bakanı göbelsin bir kitabını okumaya başladım Göbels derlki 1- Haksız da olsan haklısın 2-Daima muhalefeti suçluyacaksın
3- Asla kabul etmiyeceksin 4- daima muhalefeti suçluyacaksın 5- milleti kandırmak için etkili ve ve ikna edici olacaksın
şimdi gelelim 16 yıllık Alkp iktidatrına iktidar Göbelsin önerilerini aynen uyguluyor ve toplumu etkili ateşli konuşmalar
ile büyülüyor Bugün fetöcü diye suçlanan Meral Akşener Daha önce Mhp de ikende iktidar da değildi parti kurduktansonra da
şimdi kadına fetöcü deniyor şöyle bir geriye gidin fetö ye iktidar laf söyletmiyordu ve onun istedikleri atanıyordu
bizler bunu 16 yıl önce gördük ve facebook tan mücadeleye başladık fetönün nadsıl bir insan olduğunu yazdık ve anlattık
fakat herseferinde sayfalarım kapandı bilgisayarım çökertidi şimdi fetö tek güç olma çalışmasına girip iktidarı enterne
etmeye çalışınca kualisyon bozuldu göbels taktiği uygulanmaya başladı şimdi düşman kardeşler şimdi seçimler gerilsin
oya devşi,rilsin diye bombalar patlatılıypor gelelim muharrem inceye Adam birden pkk lı oldu pkk ile koyun kopyuna olansiz<
Apo ile hemhal olan siz Oslo Mutabakatını yapan siz Dolmabahçe mutabakatını yapan siz nasıl oluyorda ince pkklı oluyor
şimdi gelelim yol köprü yol  hastane havaalanı marmaray tüp geçit meselelerin sen devletsin devlet olmanın gereği bu
yapacaksın bunu yaparkende fabrikalar kuracaksın iş ve istihdanmı artıracaksın fabrikaları üretim tesislerini satmayacaksın,
yuani bu yaptıkların Afrika da var fakat Afrika kıtasıbnıhn sömürge bir kıta olduğu gerçeği değişmiyor yani sömürge ülkelede
de var bu yaptıklarını herkese bir lutuf gibi anlatmak sadewce millet ile alay etmektir ve ben uzun yıllar yurt dışında
yaşadım ve ordaki seçim propagandalarını da gördüm yaşadım orda iktidar sosyal refahı nasıl artırdığını anlatır ülkenin
ekonomik durumunu anlatır muhalefette iktidarın başarısız olduğu noktaları anlatır kavga dövüş hakıaret olmaz

16 Haziran 2018 Cumartesi

INSTITUTO TURCO MUNDIAL NORUEGA.


CENTRO ESTRATÉGICO MUNDIAL DE INVESTIGACIÓN TURCO.


OBRAS DE KARAÇAY TURCO GURUBU.



http // alasgiray45simplesite.co.



Mi estimado amigo de esto hace casi 20 años mi profesor olaf johansen sobre la inmigración de tribus turcas de Asia Central
después del primer comienzo del milenio en el medio de la emigración de las tribus turcas asiáticas de 200-250 años
y que estas migraciones duraron hasta los años 600-650 demostró que las tribus turcas que participaron en estas migraciones
La garganta de Bering que excedió las Américas llegó a la tribu de estas tribus, la tribu huna de Europa
Dopugu, oeste, norte, sur y centro de Europa están dispersos y esta es la razón por la que en Europa, el imperio hun occidental
Los vikingos y los utuks emigraron al norte de Europa. En estas migraciones, la tribu Utuk era una tribu turca y los circasianos.
esta tribu es la continuación de la gira de las Américas, nuestros profesores son de México, Argentina, Brasil y otra Europa de los lagos del sur.
En las fosas comunes encontradas en las Américas, con la inmigración de Asia Central, donde los pies de los Padres se ejecutan como esclavos
en la Encuesta Antropológica Etmológica realizada por personas que llegaron a esta región, estos esqueletos pertenecían a Asia Media
y se revela que están relacionados con los turcos en las investigaciones realizadas. En algunas comunidades, la imagen que llega a la naturaleza
Los estadounidenses han encontrado que las antiguas tribus del continente y el comienzo del descubrimiento del hleket y los primeros propietarios de ese continente
Las tribus americanas han sido arrebatadas por la fuerza a las tribus turcas.
Si tienes curiosidad y has sido genocida, puedes seguir google + http // alasgiray45simplesite.com o blogger den

12 Haziran 2018 Salı

WORLD TURKISH INSTITUTE NORWAY.




Politics and politics lead to the government of the country Topgum and the nation, politics and politics,
politics, that is, if society and nation are in this consciousness, no power can go beyond the will of the nation.
billions of living people we are willing to change the politics of the Economy politics of the world
Only Society of Nations is enough to believe that now the same vision and dream
People with disabilities can show this by acting together, that is, politics and politics do not need Russia, China, the United States
society is the greatest force We already have a place where we come out Why would we turn it into a gentle if we
if we act with faith we will show the power of the world both in the countries where we live and the world rich in politics
it is politics and politics that make the nations poverty. It is a greater power to fight than to fight.
The Country I live in is the application knowledge in Turkey. Atatürk, the reputation of the dignity in the world, the peace in the world
i will do this
it is not so difficult to achieve that it is only delivered to the layers of society that we write,
we know that without a political slave we do not succeed Why do not we Akp ikdirler 16 years,
this country made it this The economy is over politics is over the deceiving people deceiving brought it up here now the wall
If power is now in all layers of society, if the layers of society have made the case for 16 years,
the election will see this fact whether the election wants the future Akp won or another party is waiting for us hard years ahead
Recording the economy domestic debt domestic foreign debt restructuring economy economy and retirement
requires at least a 10-year term, ie the country has to rescue this business from the inflation of up to 58%
Akp's country brought a business in 16 years I do not believe that AK's will succeed

WORLD TURKISH INSTITUTE NORWAY.




Politics and politics lead to the government of the country Topgum and the nation, politics and politics,
politics, that is, if society and nation are in this consciousness, no power can go beyond the will of the nation.
billions of living people we are willing to change the politics of the Economy politics of the world
Only Society of Nations is enough to believe that now the same vision and dream
People with disabilities can show this by acting together, that is, politics and politics do not need Russia, China, the United States
society is the greatest force We already have a place where we come out Why would we turn it into a gentle if we
if we act with faith we will show the power of the world both in the countries where we live and the world rich in politics
it is politics and politics that make the nations poverty. It is a greater power to fight than to fight.
The Country I live in is the application knowledge in Turkey. Atatürk, the reputation of the dignity in the world, the peace in the world
i will do this
it is not so difficult to achieve that it is only delivered to the layers of society that we write,
we know that without a political slave we do not succeed Why do not we Akp ikdirler 16 years,
this country made it this The economy is over politics is over the deceiving people deceiving brought it up here now the wall
If power is now in all layers of society, if the layers of society have made the case for 16 years,
the election will see this fact whether the election wants the future Akp won or another party is waiting for us hard years ahead
Recording the economy domestic debt domestic foreign debt restructuring economy economy and retirement
requires at least a 10-year term, ie the country has to rescue this business from the inflation of up to 58%
Akp's country brought a business in 16 years I do not believe that AK's will succeed